GONCA VUSLATERİ ‘DELİ GİBİ PLAYSTATİON OYNARIM’

Yüzüm düşük uyanırım sabahları

Evde Gonca Vuslateri günlük yaşamında nasıl birisi olduğunu ve ev halini tüm sıcaklığıyla anlattı: Pikaplarım var; çok severim plak dinlemeyi, akustik, eski, retro plaklarım var. Ertesi gün ne dinleyeceğimi koyarım bir kenara; mesela bir gece önce derim ki “yarın bunlarla uyanayım, biraz blues, biraz country, biraz Türk sanat müziği, biraz kanto dinleyeyim, bunlarla uyanayım”. Genelde yüzüm düşük uyanırım sabahları. Çok geç uyurum, çok okurum ve çok okuduğum için gözümü çok yorarım, muhtemelen hep rüya görürüm. Hele bir de Netflix’te “Tepedeki Ev” izlemişsem hiç mutlu uyanamam. Uyandığımda hayatta kahve içmem. Ciddi anlamda avakado hastalığım var; her gün üç tane avokado yiyorum. Limon, tuz ve avakado ile bütün günü geçirebilirim. Telefonlara hiç cevap vermem; çünkü yüzüm asık ve enerjisiz konuşmak istemem arayanlarla, sonra yavaş yavaş, 1 saat içerisinde yükselişe geçerim. Benim için sadece böyle bir dünya… Evin her tarafı kitaptır, kitap konusunda hedefim Mehmet Güreli’nin evi. O anlamda ileride benim evimin de kesinlikle Mehmet Güreli’ninkine benzeyeceğini temin edebilirim… Her yer kitap olduğu için neredeyse yürünecek yer yoktur, bazen atlayarak geçersin ama hiç umrumda değil.

 

Deli gibi playstation oynarım

Playstation delisi olduğunu açıkladı: Deli gibi playstation oynadığımı da söylemek isterim. Assassin’s Creed manyağıyım. Geçen gün evde Güler’le Fifa oyanayacaktık, bir baktık ikinci kol yok. Birlikte çalıştığım herkesten, eski eşimden, hayatımdaki birçok kişiden şüphe edip “kol sende mi?” diye hepsini aradım.

Zekeriya Usta’nın bu tatlı macerasına tanıklık etmesi ve bunun da Leyla tarafından nasıl göründüğünün seyirci tarafından izlenmesi

Hedefim Sensin’deki rolü hakkında bilgi verdi: Hafize’yle Yarım Hasan’ın kız kardeşiyim ben. Zekeriya Usta adaya geldikten sonra, adadaki macelarına dahil oluyorum ve orada bir tanışıklığımız oluyor. Yarım Hasan ve Hafize’yle özellikle çok çok komik sahnelerin arasında bir tanışmaya, birbirleriyle karşılaşma sahnelerine tanık oluyoruz. Çok tatlı, cici bici romantik Frida hayranı, resim yapmayı çok seven, seramik okumuş ama bunu çok fazla ilerletememiş, yine de sanatla ilgili kendi dünyasını kurmuş, kuş ölürsen uçuşu hatırla diyenlerden… Zekeriya Usta’nın bu tatlı macerasına tanıklık etmesi ve bunun da Leyla tarafından nasıl göründüğünün seyirci tarafından izlenmesi.

Demet Akbağ ile olan ilişkisini samimi bir şekilde anlattı: Çocukluğumda Bir Demet Tiyatro izledikten sonra Demet Akbağ ile ilk kez bu filmde karşılaşıyor olsaydım çok heyecan verici olurdu. Ama tanışıklığımız bundan öncesine dayanıyor; yani onun da benden haberdar olup beni beğenmesi ve çok sevmesi, benim zaten ona olan hayranlığım… Aslında bir abla – kardeş, usta – çırak ama bir yandan da arkadaş ve dost… Hani “Demet” diye çağırdığım ama içinde usta olduğunu ve abla olduğunu hissettiğim, saygıya dayalı müthiş bir ilişki! Ata’yla da bir o kadar sıcak ve enerjik bir ilişkimiz var ve hakikaten birlikte çok eğleniriz. Ayrıca çok hüzünlü zamanlarımız da olur.

 

Okunma Sayısı: 5292
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleme eklentinizi kaldırınız. Aksi taktirde site açılmayacaktır.