ALTERNATİF ROCK”A YENİ BİR SOLUK

05.02.2019 - Salı 12:55

 

 

“3 deyince” adlı müzik grubu bipolar bozukluğa dikkat çekip, farkındalık yaratarak toplumun bilinçlenmesini, bozukluğa sahip bireylerin etiketlenme kaygısı taşımadan toplumda aktif olarak yer almasını sağlamayı amaçlayan “Bipoların Günlüğü” albümünü çıkardı.

Arpej Yapım etiketiyle yayınlanan “Bipoların Günlüğü” albümünde Minareden Atla, Avuç İçlerim, İçim Darlandı, Beni Affet, Önümden Çekilin, Kırılgan, Rap Rap, Bakırköy adlı 8 parça bulunuyor.

Albüm’de Vokalde Mustafa Mahir Düştegör, Nefesli Çalgılar’da Kutluhan Akbaş, Gitar’da Onur Akova, Bas Gitar’da Ataç Keziban, Davul’da Mustafa Sanlı adlı sanatçılar yer alıyor.

BİPOLARIN GÜNLÜĞÜ

 

2015 yılında Antalya’da kurulan grup “3 Deyince” çeşitli festivaller ve konserlerde sahne aldıktan sonra kendi albümlerini yapmak üzere stüdyo çalışmalarına başladı. Alternatif rock tarzıyla ön plana çıkan grup melankolik şarkılarıyla dinleyicisiyle buluşuyor.

“Bipoların Günlüğü” ismin verdikleri albüm, sekiz farklı şarkıdan oluşmakta… Söz ve müzikleri Kutluhan Akbaş’a ait olan albümün Mix-Mastering’inde ise Alen Konakoğlu yer alıyor. Sınırları zorlayan rock soundunun dışında farklı enstrümanlarla zenginleştirilmiş albüme yaylılarda Gündem Yaylı Grubu, Trombon ve trompette Hasan Gözetlik, klarnette Ozan Tura eşlik ediyor. Dinleyicisine farklı duygular ve tınılar yaşatan “Bipoların Günlüğü” albümünün ilk klibi Devrin Usta yönetmenliğinde “Bakırköy” isimli şarkıya çekildi. Devrin Usta‘nın yönetmenliğini yaptığı  “Bakırköy” isimli şarkının videosu netd müzik youtube kanalında yer alıyor

Bipolar Bozukluk Nedir?

 

Uzun yıllardır, sanatçılarda duygu durum bozukluklarının rastlanma oranı, bu bozukluklar ve yaratıcılık arasındaki ilişkiyi düşündürmektedir. Farklı sanatçı gruplarıyla (yazar, müzisyen, ressam, vb.) yapılan çalışmalar bipolar bozukluk ve yaratıcılık arasındaki bağıntılı ilişkiyi desteklemektedir.

 

Bazı çalışmalar, depresyon, şizofreni ve diğer psikolojik rahatsızlıkları da incelemiş fakat bipolar bozuklukta olduğu kadar yüksek yaratıcılığa rastlamamıştır. Bipolar hastalığının yaratıcılık ile birlikte anılması, stigma (damgalama) açısından, bu hastalara avantaj sağlamaktadır.

 

Çevresel faktörleri inceleyen çalışmalar, aile geçmişinde bipolar bozukluk olan aile üyelerinin artistik mesleklere yönelme konusundaki eğilimini saptamıştır. Bu da stigmayı tolere etme çabasıyla sanat dallarına yönelmiş olma ihtimalini akıllara getirmektedir. Bu ilişkiyi nörolojik açıdan inceleyen çalışmalar, bipolar hastalarda, beynin orta prefrontal korteksi ile pozitif yaratıcı düşünce ve uzak ilişkileri kurma arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir. Yani, yalnızca çevresel faktörler etkili olmayabilir.

 

İsveç popülasyonu üzerinde yapılan geniş bir çalışmada, yaratıcılığı yüksek olan katılımcılarda, bipolar bozukluğun görülme oranının da yüksek olduğu rapor edilmiştir. Yani, bipolar bozukluk ile yaratıcılık arasında tek yönlü bir ilişki olmadığı görülmüştür.

 

Bipolar bozukluk ve yaratıcıkla ilgili henüz cevaplanmamış birkaç soru vardır. Öncelikle bipolar hastalarda görülen ve yaşam boyu süren yaratıcılığı ölçen, standardize edilmiş bir ölçek bulunmamaktadır. Bu nedenle, yaratıcılığın ölçümü farklı bakış açılarına göre olmuş ve yoruma açık hale gelmiştir.

 

Bipolar hastalar maninin yaratıcık üzerinde olumlu etkisinden bahsetse de etki henüz kesinlik kazanmış değildir. Mani semptomlarını daha yoğun yaşayan hastaların, yaratıcılık düzeylerinin, daha hafif yaşayanlara oranla daha düşük olduğu görülmektedir. Bunun nedeni, manide olan hastanın dürtüsel ve düzensiz düşünce ve davranışlarının belli bir hedefe yönlenememesi olabilir.

 

Bazı çalışmalar duygu durum düzenleyicilerinin veya lityumun yaratıcılığı ketlediğinden bahsederken, bazıları yükselttiğini göstermektedir. Duygu durum ilaçlarının yaratıcılığa olumlu/olumsuz etkisi hakkında henüz kesin sonuçlar bulunmamaktadır.